Ö zgül öğrenme bozukluğu (ÖÖB); bireyin yaşı, aldığı eğitim ve zeka düzeyi göz önünde bulundurulduğunda, okuma, yazılı anlatım ve matematik başarısının beklenenin önemli derecede altında olmasıyla karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur.
ÖÖB; okuma bozukluğu, yazılı anlatım bozukluğu, matematik bozukluğu ve başka türlü adlandırılamayan öğrenme bozukluğu alt gruplarından oluşmaktadır. ÖÖB çocukların gerçek potansiyellerine ulaşmalarını engellemektedir. ÖÖB nörobilişsel işlemleri etkileyerek; dinleme, konuşma, okuma, yazma, sonuç çıkarma, odaklanma, aritmetik problem çözme ve bilgiyi organize etme yetilerinde bozulmaya yol açmaktadır.
Okuma bozukluğu çocuğun yaşı, eğitim durumu ve zeka düzeyine göre daha düşük okuma başarısı gösterdiği ve bu nedenle çocuğun okul başarısının veya okumayı gerektiren günlük aktivitelerde belirgin sorunların yaşandığı durumları tanımlamaktadır. Tüm öğrenme bozukluklarının % 80’ini okuma bozukluğu oluşturmaktadır.
Okuma bozukluğu (disleksi) olan çocuklar özellikle ilköğretim birinci sınıfa başladıklarında okumayı sökmekte gecikmekte, sınıf düzeyinden geri kalmaktadırlar.
Okuma bozukluğu olan çocukların bazılarında öncül belirtiler okul öncesi dönemden itibaren görülebilir. Bu çocukların konuşmaya başlaması, ilk kelimeleri söylemesi, iki kelimelik cümle kurması yaşıtlarına göre gecikir. Sayıları, renkleri, geometrik şekilleri, kavramları (altında- üstünde, içinde-dışında) öğrenmeleri yaşıtlarından daha geç ve güç öğrenirler.
Okuma bozukluğu olan çocuklarda asıl sorun okula başladıktan sonra ortaya çıkar. Çünkü bu çocuklar okumayı sökmekte sınıf düzeyinin gerisinde kalırlar. Okuma bozukluğu olan bireyler benzer sesleri yani fonemleri olan “m, n”, “m, b” “f, v”, “b, p”, “t, d” harflerini ayırt etmekte zorlanırlar. Bunun sonucunda da kod çözmede ve kelimeyi tanımada güçlük çekerler. Okumayı söktükten sonra okuma bozukluğu olan bireylerin okuma hızı düşük olur ve sık hata yaparlar. Okuma bozukluğu olan bireyler dinlediği veya okuduğu metni anlama ve özetlemede sorun yaşarlar.
Okuma bozukluğu tanısı konulabilmesi için bir çocuğun aldığı eğitim düzeyi de göz önünde bulundurulduğunda aynı yaş ve zeka düzeyinde olan çocuklara oranla beklenenin belirgin olarak altında okuma başarısı göstermesi gerekir. Bozukluğun tanımlayıcı özellikleri; okuma hızının düşük olması, kelimeleri yanlış okuma ve okuduğunu anlama, kelimenin harflerini tek tek okuma ve yazmada güçlükleri içerir.
Klinik olarak okul başarısızlığı nedeniyle çocuklar demoralize olur veya depresif belirtiler gösterebilirler. Okul başarısızlığı ve bu sebeple benlik saygısı düşmesi nedeniyle çocuğun ders çalışmaya daha az vakit ayırmasına neden olarak sorunları kötüleştirebilir.
Çocukluk çağında ÖÖB’de en sık görülen binişik durumlardan birisi dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğudur.
Yazılı anlatım bozukluğu olan çocuklarda ise yazarken bazı harfleri hatırlayamama ya da karıştırma, dilbilgisi ya da noktalama hataları belirgindir.
Matematik bozukluğu olan çocuklar rakamları, matematik sembollerini, çarpım tablosunu, problem çözmede hangi işlemin yapılacağını öğrenmede öğrenmekte zorlanabilirler.
Telif Hakkı © 2024 Ankara Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi - Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.